okurdan

Ne diyeyim ; eline, kalemine, aklına, duyarlılığına, bilgine sağlık. Aynı olaya farklı bakışlar, hayatımızın içinden tanıdık kişilikler, davranışlar.. Veee en güzeli, action meraklıları için hazırlanmış yapay, sözüm ona çarpıcı, keskin ve yüzeysel bir son YOK. Her şey derin, seviyeli, insana ait vs vs…
Çok sevdim, çok beğendim, tüm arkadaşlarıma ısrarla okutacağım.
En kısa zamanda bi tane daha istiyorum 🙂
Ayşenur Mutlu – 24 Ağustos 2012

—————————————————————————————————————————————————————————–
Kitabı bir solukta okudum, çok rahat okunuyor. Yazım dili çok akıcı, cümlelerin kısa ve rahat anlaşılır oluşu belki de hikayenin geçtiği zamanların dil sadeliğine vurgu yapıyor, diye düşündüm. Ortak yaşanan bir olayın hikayesinin her karakter açısından anlatılışındaki fark da çok net. Ve Aklima’nın hikayesindeki “olay anı tekrarları” (Kabil Habil’i öldürdü, ilk cinayet işlendi gibi) ve bu tekrarların sıklığının giderek azalması, zamanın acının üzerini örtmesini gösteriyor belki.
Kitapta hikayenin her anlatıcıya göre nasıl değiştiğini çok iyi vurgulamışsınız. Tek doğrunun varlığına olan inancın aslında ne kadar yanıltıcı olabildiğini düşündürüyor. Bir olayın hikayeleştirilmesinde iktidarın (ki erkek bir iktidardan söz ediyoruz elbette, hayatın başlangıcından bu yana) tanımladığı iyi-kötü kavramlarına göre yerleştirilmiş karakterlerin olduğunu ve sorgulamadan, herkesin bu “bilgi”yi kabul ettiğini çok net gösteriyorsunuz.
Ayşe Binay Kurultay – 17 Ağustos 2012